Bursa 1 Şubesi
804 | | | 11-10-2023
Duamız Gazze'den Bağımsız Filistin'e
Engin KOÇ

Yerkürede siyasi, dini, kültürel ve ekonomik olarak hemen her devirde ağırlık merkezi olmuş coğrafyalar vardır. Ancak hiçbir coğrafya dünyanın maddi ve manevi açıdan merkezi olan Kudüs kadar ehemmiyet arz etmemiştir. İşte bu yüzden tarih boyunca büyük istilaları üzerine çekmiştir. Ancak  Müslümanların Kudüs'ü fethi, daha önceki ve daha sonraki istilaların tamamından farklıdır, dini ve insani değerler açısından da büyük bir anlam ifade eder.

Belki de hiçbir şehrin fethine doğrudan katılmayan Hz. Ömer'in Kudüs'ün fethine ve teslim alınmasına bizzat iştirak etmesi çok kıymetlidir. Şehirdeki bütün insanlara din, mezhep, çalışma ve seyahat hürriyeti tanınımış, bugünkü manası ile insan temel hak ve hürriyetlerinin genel çerçevesini ortaya çıkarmıştır. Hz. Ömer'in Kudüs'ün fethinde ortaya koyduğu bu anlayış 1187 yılında Selahaddin Eyyubi tarafından aynen tekrarlanır. Halbu ki 1099 yılında Haçlılar Kudüs'ü istila ederken Müslüman ve Yahudilerin neredeyse tamamını katletmişlerdi. Haçlıların ortaya koyduğu bu anlayışı 20. yüzyılın ikinci yarısından beri Kudüs ve Filistin halkı hala çekmeye devam ediyor.

Hz. Ömer'in Kudüs'te oluşturduğu barış iklimini Eyyubiler, Memluklar ve Osmanlılar yaşatmayı başarmışlardır. Oysa vaktiyle Haçlıların Kudüs'te ve  Karanlık Orta Çağ Avrupa'sındaki engizisyon zulmünde sürgünü ve katliamı yaşamış olan Yahudiler 2. Bayezid'in kendilerine yolladığı gemilerle Osmanlı'ya sığınırken, Aynı Osmanlı'nın torunlarını yakın geçmişte  Mavi Marmara Gemisinde katlettiler.

1917'de İngiliz dışişleri bakanı Arthur Balfour'un girişimiyle başlatılan Filistin''de bir Yahudi devleti kurma girişimi Yahudileri yaklaşık 2000 yıl sonra yeniden devlet sahibi yapacaktı 1948'de.

İçimizdeki beyazlar " topraklarını satan Filistinli bugün cezasını çekiyor" diyerek meseleyi sulandırmaya çalışsa da işin aslının öyle olmadığı aşıkardır. Batının beyaz efendileri 11 Eylül'ü, El Kaide'yi, Saddam Hüseyin'i, IŞİD'i, PKK'yı ve diğer kuklaları Ortadoğu ve islam coğrafyasında bir operasyon unsuru olarak üretmiştir. Şimdilerde kalkmışlar "HAMAS = IŞİD'dir" diyorlar. Halbu ki IŞİD bir projedir. PKK, El Kaide  birer projedir. Saddam Hüseyin bir Projeydi. "11  Eylül" gibi Usame Bin Ladin de bir projeydi. Ancak İRA'dan ETA'ya, PKK'dan YPG' ye tüm bu yapılar ayrılıkçıdır, bölücüdür. Oysa HAMAS işgal edilen Filistin topraklarının özgürlüğü için mücadele vermektedir. Yöntemleri, kararları veya yapıları elbette tartışılabilir. Ancak sapla samanı ayırt etmekte  ve genelleme tuzağına düşmemekte fayda vardır.

Dünyanın en büyük hapishanesine çevrilen Gazze ve Filistin topraklarından işgalci Siyonist İsrail'in çekilmesi ve Kudüs merkezli bağımsız Filistin Devleti'nin kurulması, tanınması vaktidir artık. İsraile güzellemeler yapan içimizdekilerlerle birlikte onlarca yıldır İsrail işgal ve zulmünü görmezden gelen Batı, işgale direnen insanların mücadelesini basit bir terör saldırısı seviyesine indirmeye çalışmaktadır. Hatta bu sözde medeni Batı bununla da yetinmeyip denizden de kuşatmak için uçak gemileri göndererek en büyük zalimliği sergilemektedir. Türkiye'nin bence kaynağı konusunda tereddüt ettiği bir çatışmaya biraz mesafeli durup aklı selim ile yaklaşması ve bu meselenin Rahmetli sultan Abdülhamit'in Filistin hamiliğindeki gibi bir korumacılıkla mazlum ve mağdur Filistin'in özgürlüğüne kavuşturulması için elinden geleni yapacağına inanıyorum.

Kudüs Şairi ve kurucumuz M.Akif İnan'ın dizeleriyle konformistleşen ruhlarımızı sarsalım ve fikrî dağınıklığımızı toparlayalım Kıymetli Dostlar !

Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde

Götür müslümana selam diyordu

Dayanamıyorum bu ayrılığa

Kucaklasın beni İslâm diyordu

Tüm Yazılar
1 Duamız Gazze'den Bağımsız Filistin'e
2 Kendi Filminde Figüran Öğretmen