Haber
2021-03-25 09:28:29
Türkiye’de Okul Öncesi Din ve Ahlak Eğitimi’ Raporumuzu açıkladık

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, okul öncesi eğitimin, öğrenmeleri ve öğrenmeleri kritik bir dönem olduğunu belirterek, “Bu yazı inceleme süreci geliştirini doğrudan etkilemez. Bu gibi, erken yaşlarda alınan eğitim ve eğitimin niteliği de önemli bir husus hâline gelmektedir. Okul öncesi eğitimde diğer bir önemli husus ise din ve ahlak eğitimi alanında var olan boşluktur. Ülkemizde ilk ve ortaöğretimde din eğitimi ve öğretimi kısa mesafeler alınmasına rağmen aynı çocukluk din ve ahlak eğitimi için söylemek mümkün değildir. Çünkü okul öncesi eğitim programlarında dinî ve ahlaki jel ile ilgili bir içerik bulunmamaktadır ”dedi.


 

Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (EBSAM) ile "Türkiye'de Okul Öncesi Din ve Ahlak Eğitimi" Raporu'nu, Memur-Sen Genel Merkezi'nde basın toplantısında açıkladı. Okul öncesi eğitimde din ve ahlak alanında bir boşluk olduğunu ifade eden Yalçın, okul öncesi eğitim programlarında dinî ve ahlaki için ilgili bir içerik bulunmadığını söyledi.

Okul öncesi eğitimle ilgili genel anlamdaki gelişmeler incelendikten sonra okul öncesi eğitimle ilgili genel anlamdaki gelişmeler incelendikten sonra okul öncesi eğitimle ilgili genel anlamdaki gelişmeler incelendikten sonra Eğitim okul öncesi din ve ahlak eğitimine yönelik ülke örnekleri, eğitim okul öncesi ve Türkiye'de eğitimine yönelik olumsuz algının oluşmasıyla ilgili bilimsel bilimsel açıdan değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında Türkiye'de okul öncesi din ve ahlak eğitiminin imkânı tartışılarak bu konu yeni eğitim politikalarını geliştirmeye dair öneriler.


 

Modern eğitime paralel olarak erken çocukluk dönemi eğitimin farklı yönlerde dönüşüm için hayati öneme sahip olduğunun görüldüğünü dile getiren Yalçın, sözlerini sürdürdü: “Bu, 1960'lı yıllardan itibaren dünyada okul öncesi eğitime yapılan yatırımların oranı artmaktadır. Okul öncesi eğitime erişim ve eğitimin niteliğinin artması için çalışmalar da yapılmaktadır. 2018 yılı OECD ülkelerinde 3-5 yaş arası okul öncesi eğitim oranı ortalama yüzde 87'ye ulaşmıştır. Türkiye'de ise son okul öncesi eğitime satış ümit veren gayretlere rağmen bu yaş okullaşma oranı yaklaşık 43 civarındadır. Türkiye bu oran ile OECD ülkeleri arasında son sıradadır. Üniversite eğitimi diğer eğitim kademelerinde nicel açıdan hızlı mesafe alan Türkiye'nin okul öncesi eğitime erişimde olması gereken ciddi bir mesafe. Türkiye'de 2019-2020 üniversite okul öncesindeki toplam öğrenci mezun özel okul öncesi kurumlarındaki yüzde oranı 18 düzeyindedir. Genel eğitimdeki toplam öğrenci okumak özel okullarda okuyan eğitim oranı ise yüzde 9 olduğu yazı, özel sektöre ait okuldaki öğrenci payı genel eğitime göre iki kattır. 2010 yılında okulda görev yapan toplam öğretmen sayısı 48 bin 330 iken, bu sayı yıllara bağlı olarak bir artış göstermiş ve 2019 yılında 98 bin 835'e ulaşmıştır. ” Türkiye'de 2019-2020 üniversite okul öncesindeki toplam öğrenci mezun özel okul öncesi kurumlarındaki yüzde oranı 18 düzeyindedir. Genel eğitimdeki toplam öğrenci özel okullarda okuyan eğitim oranı ise yüzde 9 olduğu yazı, özel sektöre ait okuldaki öğrenci payı genel eğitime göre iki kattır. 2010 yılında okulda görev yapan toplam öğretmen sayısı 48 bin 330 iken, bu sayı yıllara bağlı olarak bir artış göstermiş ve 2019 yılında 98 bin 835'e ulaşmıştır. Türkiye'de 2019-2020 üniversite okul öncesindeki toplam öğrenci mezun özel okul öncesi kurumlarındaki yüzde 18 düzeyindedir. Genel eğitimdeki toplam öğrenci özel okullarda okuyan eğitim oranı ise yüzde 9 olduğu yazı, özel sektöre ait okuldaki öğrenci payı genel eğitime göre iki kattır.2010 yılında okulda görev yapan toplam öğretmen sayısı 48 bin 330 iken, bu sayı yıllara bağlı olarak bir artış göstermiş ve 2019 yılında 98 bin 835'e ulaşmıştır. "

“Türkiye'de toplam 96 eğitim fakültesi var. Bu fakültelerin 78'inde Okul Öncesi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı bulunmaktadır ”diyen Yalçın, 2019-2020 öğretim yılında yükseköğretimde okul öncesi öğretmenliği bölümündeki toplam öğrenci sayısı ise 27 bin 103 olduğunu belirtti.

Ali Yalçın, Türkiye'nin yakın ilişkiler başkası olduğu Belçika, İngiltere ve Almanya'da okul öncesi eğitimin ve bu çeviriler din ve ahlak eğitiminin ana hatlarıyla değerlendirildiğini dile getirerek, “Belçika ve Almanya'da din dersi ilkokulların ilk sınıfından itibaren eğitim sistemi 'anayasal referansı olan bir derstir. Okullarda din dersi, mezheplerin ve dinî grup inançlarına göre ayrı ders olarak verilmektedir. Eğitim ise okullarda din dersi devlet okullarında bütün dersler zorunlu dersler arasında yer almaktadır. Ancak bu ders, bir din veya mezhebe bağlı olmayan ve farklı inanç gruplarını yeniden çoğulcu bir içeriğe sahiptir ”şeklinde konuştu.



 

Okul öncesi din eğitimine ihtiyaç duyduğunu gösteren somut veriler var

Türkiye'de ilkokul öncesi din eğitimine yönelik Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş grubu Kur'an kursu uygulaması, hatırlatan Yalçın, “2011 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nca açılan yaz Kur'an kurslarına katılım katılımı için ilkokulu bitirme şartı kaldırılmıştır. Bu gelişme sonucu 2013 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı 4-6 yaş Kur'an kursları açmaya başladı. Pilot uygulama sonrası 2014-2015 öğretim yılında 15 bin 265 olan 4-6 yaş Kur'an kursu öğrenci sayısı her yıl artmış ve 2019 yılı için doğru doğru 150 binlere ulaşmıştır. Halkın bu yüksek talep, okul öncesi din eğitimine ihtiyacın en somut göstergelerinden biri olarak düşünülebilir. 4-6 yaş grubu Kur'an kursları, yüksek düzeylerine uygun olarak Kur'an okuma becerisini kazandırmayı, temel dinî bilgileri öğretmeyi ve İslam dininin temel benimsetmeye dönük çocuğu dinî ve ahlaki yönünü geliştirmeyi hedeflemektedir. 2013 yılında ilk olarak çeşit 4-6 yaş grubu Kur'an kursu öğretim programı Kur'an-ı Kerim ve Dinî Bilgiler alanı kazanımlarında ağırlıklı olarak bilişsel gelişimi esas almıştır. Bu yaş grubundaki çocuklar için daha önemli olan duyuşsal ve psiko-motor alanlarına daha fazla yer bulabilirsiniz. Programın uygulamasından gelen geri dönütler ve bilimsel eleştiriler neticesinde 2018 yılında 4-6 yaş grubu Kur'an kursu öğretim programı güncellenmiştir. Öğretim kısa sürede güncellenmesi önemli ve olumlu bir gelişmedir. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 2015-2016 istatistiklerine göre 4-6 yaş grubu Kur'an kursları 'Toplum Temelli Kurumlar' kategorisine girmiştir. Mezkûr gelişme, bu kursları okul öncesi eğitim veren resmen değerlendirmenin ilk işareti sayılabilir. İsimlendirme ve fonksiyon dışında bu kursların mevcut uygulamada olduğu gibi Kur'an kursu eğitim felsefesinin bir devamı mı yoksa okul öncesi eğitimin eğitimin konusu tartışılması gereken bir husustur. ”

4-6 grubu Kur'an kurslarında görev yapan öğreticilerin yeterliliklerinin geliştirilmesinin geliştirilmesinin, üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğunun altını çizen yalçın, “2013 yılında bu kurslar eğitim faaliyetine başladığı yaş okul öncesi eğitim eğitimi öğretilen bir öğretmenlik alanı yoktu. Bu kurslara öğretici temin etmek için mevcut sistem içerisindeki imkânlardan yola çıkılarak çözüm üretilmiştir. İlahiyat ön lisans ve ilahiyat fakültesi mezunu Kur'an kursu kadrolu ve sözleşmeli başlat 2017 kadar 296 dolabın Çocuk Gelişimi ve Eğitim alanında uzaktan eğitim alanlar bu kurslarda görevlendirilmiştir. 2017 sonrası ise MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında kurs bitirme belgesi alanlar okul öncesi Kur'an kurslarında görevlendirilmektedir. 2019 yıl sonu yazı 3 bin 166'sı kadrolu, 3 bin 144'ü sözleşmeli ve 2 bin 729'u da geçici olmak toplam 9 bin 39 öğretici görev yapmıştır ”diye konuştu.



 

Avrupa ülkelerinde müstakil bir din dersi bulunmaktadır

Yalçın, Cumhuriyet dönemi boyunca okullarda diniminin öğretisinin tartışılması konusu vurgulayarak, “Geçmişte din dersinin öğrenilmesi ve neliği bugünden farklıdır. Geçmişte tartışmalar, bilimsel anlayış ve Atatürkçülükle iddiaları gerçekleştirken; günümüzde insan hakları, din özgürlüğü, çoğulculuk gibi argümanlar üzerinden yapılmaktadır Fransa, Makedonya ve Arnavutluk istisna olmak üzere, Avrupa ülkelerinde okullarda seçmeli ve zorunlu olarak müstakil bir din dersinin var olduğunu görmekteyiz. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 2002 yılında eğitimde araştırmaya cevap veren 142 ülkeden 73'ünde okullarda din dersinin olduğu görülmektedir.Bumaya göre okullarda dersine yer araştıran ülke Müslüman veya Hristiyan nüfusa sahip ülkelerdir. Uluslararası kuruluşların raporları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve akademik çevrelerdeki literatür incelendiğinde, okullarda din öğretimi konusunda hâkim düşünceyi özetlemek mümkündür: Okullarda yemek tarifiine yer verilmelidir.

Erken çocukluk dönemi din ve ahlak eğitimi verecek öğreticilerin niteliklerini artıracak gelişmelere de değinen Yalçın, Yükseköğretim Kurulu’nun İnönü Üniversitesi, 29 Mayıs Üniversitesi ve Hitit Üniversitesi’ne bağlı ‘Erken Çocuklukta Ahlak ve Değerler Eğitimi’ tezsiz yüksek lisans programını onayladığını kaydetti.

Yalçın, 'Çocukların her alanında gibi dinî konulara da merakının yüksek düşündüğünü gözlemlerin, ailelerin dinî mensubiyeti ne olursa olsun erken çocukluk döneminden itibaren dinî kavramlar hakkında konuştuklarını, fikir yürüttüklerini ve soruların sorduklarını gösterdi,' Çocukların her alanında dinî konulara da merakının yüksek, dinî alandaki soruyu bilişsel basit işlemler dönemine erişmedikleri sorularına cevapsız bırakmak ne derece pedagojiktir ve cevaplarına cevap vermiyor olabilirse de 'bu, bilimsel açıdan okul öncesi öğretmenin cevap daha isabetli bir tercih midir'indeki sorusu yüksek yararı gözetleyerek cevaplandırılmasıyla ifade.
 


Okul öncesi din ve ahlak eğitimi politikalarına yönelik model önerileri

Raporun okul öncesi din ve ahlak eğitimini farklı açılardan ele alan öğretimi, Türkiye'de okul öncesi eğitime dinî ve ahlaki jel için uygun bir eklemenin imkân bilginde olduğunu gösterdiğini gösterdiğini gösterdiğini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Raporumuzda, Türkiye'de okul öncesi din ve ahlak Eğitimi politikalarına yönelik üç model önerisi bulunmaktadır. Bu modellerin ilki, 'Din ve Ahlak Eğitimi' modelidir. Bu modelde, uzun yıllardır ilk ve ortaöğretimde İngilizce Dil Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müstakil bir ders olarak okul öncesi eğitimin bir parçası hâline getirilebilir. Böylelikle uzun uygulama deneyimine sahip ve kapsamının neler olduğu hususunda tecrübe kazanılan bu ders okul öncesi duygusal ve bilişsel gelişimine uyarlanarak okul öncesi programa ulaşabilirsiniz. İkincisi,'Çoğulcu / Tercihli Din ve Ahlak Eğitimi' modelidir. Bu model, okul öncesi eğitim kurumlarına iki seçenek sunar. Bu seçimğin ilki 'okul öncesi ahlak eğitimi'dir. Bu derste çocuklara dinî referansı önceleyen bir ahlak eğitimi önerilmektedir. İkinci seçenek ise 'okul öncesi din / İslam eğitimi' modelidir. Burada İslam dini ve bilgi edinebileceğiniz eğitim konusu esastır. Şüphesiz soyut dinî konular okul öncesi dönemin kürtaj uyarlanarak ve / veya daha somut konular bu konuda pedagojiklerden yararlanarak yararlanarak ders konusu yapılacaktır. Bu modele göre okul öncesi ahlak eğitimi resmî okul öncesi eğitim kurumlarında ve isteyen özel okullarda öğretmek önerilmektedir. Okul öncesi İslam / eğitim eğitimi modelinin ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nca 4-6 yaş grubu Kur'an kurslarının okul öncesi eğitim formatına dönüşmüş olabilir. Bu modeli, isteyen özel okullar da uygulayabilir. Üçüncü model, 'Değerler Eğitimi' modelidir. Mevcut okul öncesi eğitim programında ilk ve ortaöğretimle kıyaslandığında değerler eğitimine özel bir atıfta bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Değerler eğitimi modeli ile okul öncesi programın değerleri eğitimin ayrı bir alan olarak yer değiştirin. Böylelikle okul öncesi pedagojisine uygun bir değerlerin öncelikli olarak eğitim konusu yapılacağı ve değerlerin karşılaştırılırken referanslar konusu açıklığa kavuşmuş olacaktır. ” Üçüncü model, 'Değerler Eğitimi' modelidir. Mevcut okul öncesi eğitim programında ilk ve ortaöğretimle kıyaslandığında değerler eğitimine özel bir atıfta bulunulmadığı anlaşılıyor. Değerler eğitimi modeli ile okul öncesi program bilgi eğitimin ayrı bir alan olarak yer alan. Böylelikle okul öncesi pedagojisine uygun bir değerlerin öncelikli olarak eğitim konusu yapılabilir. Üçüncü model, 'Değerler Eğitimi' modelidir. Mevcut okul öncesi eğitim programında ilk ve ortaöğretimle kıyaslandığında değerler eğitimine özel bir atıfta bulunulmadığı anlaşılıyor. Değerler eğitimi modeli ile okul öncesi program bilgi eğitimin ayrı bir alan olarak yer alan. Böylelikle okul öncesi pedagojisine uygun bir değerlerin öncelikli olarak eğitim konusu yapılabilir.



 

Kaymakcan: Din ve ahlak eğitimi vermediğimiz zaman bu ihtiyaç ortadan kaybolmuyor

Raporu hazırlayan Prof. Dr. Recep Kaymakcan ise, örgün eğitime bakıldığında 10 yaşına kadar bir din eğitiminin resmen olmadığının görüldüğünü ifade ederek, okullarda din ve ahlak eğitimi verilmediği zaman bu ihtiyacın kaybolmadığını söyledi.

Kaymakcan, "Demokratik bir toplumda devletin devletin görevi için taleplerini karşılamaktır. Devletin gözetimi ve denetiminde yapılacak olan din ve ahlak eğitiminin daha başarılı elde edebiliriz" dedi.

 

 

Kaymakcan, "Demokratik bir toplumda devletin devletin görevi için taleplerini karşılamaktır. Devletin gözetimi ve denetiminde yapılacak olan din ve ahlak eğitiminin daha başarılı elde edebiliriz ”dedi.


 

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen