MESLEK KANUNU PAYDAŞLARLA BİRLİKTE ELE ALINMALI, BİR AN EVVEL ÇIKARILMALIDIR

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi ve Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, Bursa 1 No’lu Şube’nin düzenlediği ‘Teşkilat Buluşması’na katıldı. Sendikal çalışmalara ilişkin istişarelerin yapıldığı toplantıda konuşan Latif Selvi, 28 yıllık sendikal yolculuklarının kolay geçmediğini, mücadele ederek, ter akıtarak, engelleri aşarak, zorlukları göğüsleyerek, yokluklara göğüs gererek, bedel ödeyerek bugünlere geldiklerini söyledi.

Her demokratik kazanımda terimiz var

Tarihî bir dönem sayılacak 28 yıllık mücadelenin, Türkiye’nin karanlıklardan aydınlığa, darbe dönemlerinden demokrasiye, geri kalmışlıktan ilerlemeye geçiş tarihi olduğunun altını çizen Selvi, “Kurulduğumuzdan bu yana, bilgi ve eğitim odaklı olarak demokratik alanın genişlemesi, hak ve özgürlüklerin yaygınlaşması için yoğun çaba gösterdik. 28 yıl boyunca söylenen her söz, akıtılan her damla ter, katedilen yol, gelinen nokta, ulaşılan merhale bizlere emanettir. Türkiye, 28 yıl önce Eğitim-Bir-Sen’le birlikte akademik hizmet sendikacılığıyla tanıştı. Türkiye’de sendikacılık, Eğitim-Bir-Sen’in kurulmasıyla 28 yıldır çözüm odaklı, insan merkezli, adalet temelli sendikal tavır seçeneğine sahip oldu. Türkiye’nin her demokratik kazanımında terimiz, yerimiz ve payımız vardır” şeklinde konuştu.



 

Verilen sözlerin, çözüme kavuşturulamayan sorunların bulunduğuna dikkat çeken Selvi, öğretmenlik meslek kanunu noktasında niyet ve kararlılık ortaya konulmasına rağmen, bugüne kadar kamuoyuna net ve kesin bir içerik paylaşımının yapılmadığını belirterek, Millî Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışma, hazırladığı taslak, öngördüğü bir tasarım varsa, bunun, mutlaka öncelikle yetkili sendika olmak üzere, paydaşlarla birlikte ele alınması gerektiğini kaydetti.

Hakları koruyacak, çalışma şartlarını iyileştirecek meslek kanununu artık hayata geçirilmelidir

Öğretmenlik meslek kanununun eğitimin niteliğinin artmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katkıda bulunacak pek çok düzenlemeye yasal dayanak oluşturma potansiyelinin bulunduğunu dile getiren Selvi, “Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarını kaldırmayan bir düzenlemenin meslek kanunu niteliğini kazanamayacağına inanıyoruz. Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinin meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz. İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkân ve fırsatlar, artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz.

Öğretmenleri atanmadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümler meslek kanununun olmazsa olmazıdır. Eğitim-öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliği konusu bir sorun olarak değil, bir konum olarak meslek kanunu kapsamında düzenlenmeli, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmalıdır. Yetkililer, hakları koruyacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek meslek kanununu hayata geçirmek konusunda artık adım atmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Olçum: Alternatifler öneren çözüm odaklı sendikacılık yapıyoruz

Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, hak, adalet, emek, ekmek, özgür millet ve adil devlet için mücadele verdiklerini, sitem eden değil, alternatifler öneren çözüm odaklı sendikacılık yaptıklarını ifade ederek, “Ders kitaplarının ‘dert’ kitabı olmasına son verilmesini sağladık. İnsanı öteleyip bilgiyi önceleyen müfredata itiraz ettik. Raporlar, odak analizler hazırladık. ‘Sözleşmelilik son bulmalı, kamu sözleşmeli istihdam yanlışından kurtulmalı’ dedik, bunun için mücadele verdik, veriyoruz. Doğruları alkışladık, hataları eleştirdik, eksikleri söyledik, önerilerimizi yetkililere ilettik, iletmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

‘Bir Bilenle Bilge Nesil”, değerlerimizin yarınlara aktarılması açısından büyük ve önemli bir çalışmadır

Kurumlar üzerinde oluşturulan her tür vesayeti de bildik yapılar üzerinden toplumsal hayat ve dinamikler üzerinden üretilen sinsi siyaseti de yerli, millî ve değerlere dayanan, inanç zemininden beslenen yapılarla birlikte bitirdiklerini vurgulayan Olçum, şöyle devam etti: “Dün üniversite turnikelerine takılan gençlerimiz bugün Genç Memur-Sen kimliğiyle, ADEM etiketiyle fikir dünyamızı, düşünce kulvarımızı, aksiyoner çaba ve çalışmalarımızı zenginleştiriyor, derinleştiriyor. Gençlik hem gelecek umudumuz hem de gelişim, değişim ve iyiye dair dönüşüm noktasındaki ufkumuzdur. Geleceğe etki etmenin, geleceği elde etmenin en kolay, en etkili, en kapsamlı yolu gençliğe el uzatmaktır, gençlere yol açmak, fırsat ve imkânlar sağlamaktır.

Genç Memur-Sen, ADEM ve onların hizmeti, öz güven ve iyi niyetiyle, bizlerin gayret ve desteğiyle yürütülen ‘Bir Bilenle Bilge Nesil” projesi, değerlerimizin yaşatılması ve yarınlara aktarılması açısından büyük ve önemli bir çalışmadır. Zamanı, mekânı, anı, insanı ve kitabı okumanın gerekli, geçerli ve değerli olduğunu idrak ettirdiğimiz her genç günümüzün garantisi, yarınlarımızın öz güven sermayesidir. Ben bu büyük ve anlamlı projeyi sahiplenen, özenle yürüten, gençlerle birlikte geleceğe yürüyen, ülkenin ve milletin yarınları için ter döken, emek veren, zamanının ve zihninin zekâtını cömertçe buraya teslim eden bütün arkadaşlarıma, genç kardeşlerime hassaten, yürekten şükranlarımı sunuyorum. Geleceğin anahtarı onların elinde, yükselişin, zirveye tırmanışın haritası onların zihnindedir.”


 

“Eğitim-Bir-Sen olarak yaptığımız çalışma, düzenlediğimiz panel, hazırladığımız rapor, gerçekleştirdiğimiz eylem, verdiğimiz tepki, ürettiğimiz kazanım şunu gösteriyor: En çok üyeye sahip olmamız da en çok kazanım üretme konumumuz da çabanın, çalışmanın, halis niyetin ve bitmeyen gayretin eseridir” diyen Olçum, çalışmaktan alternatif üretmekten, çözüm önerileri sunmaktan, eylemleriyle gündemi değiştirmekten vazgeçmeyeceklerini sözlerine ekledi.
 

1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, yereldeki sendikal çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bursa Şubesinin bu günlere gelinceye kadar yaptığı mücadeleyi özetleyen Acar mevcut durumu rakamlarla izah etti, önümüzdeki 15 Mayıs hedeflerinin gerçekleştirilmesi için salonda bulunan teşkilat mensuplarının çok önemli olduğunu vurgulayarak onlardan destek istedi.

Eğitim-Bir-Sen Bursa 2 No’lu Şube Başkanı Erhan Suveydaş’ın da bir selamlama konuşması yaptı.