Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği?nden Bayrak Açıklaması
Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği’nden Bayrak Açıklaması
Numan Şeker: “Kime Ve Neye Hizmet Ettiği Belli Olmayan Bu Kişilerin Hukuk İçinde Hak Ettikleri Cezayı Almalı”
Şeker: “Milli İradeye Sokak İsyanlarıyla Tuzak Kurup, Meydanlarda Türk Bayrağı Yakanların, Bugün Bayrak Seviciliği İbretlik”
BURSA- Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği, Diyarbakır’da indirilen bayrağa duyarsız kalmadı. Çözüm sürecinden rahatsız olanların bayrak direğine çıktığını belirten Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker; tek devlet, tek vatan ve tek bayrağın kırmızı çizgileri olduğunu hatırlatarak, “Bu tür provokatif olaylarla çözüm sürecinin sabote edilmeye çalışılmaktadır. Kime ve neye hizmet ettiği belli olmayan bu kişilerin hukuk içinde hak ettikleri cezayı almalıdır” dedi.
Diyarbakır’da askeri bir alana girilmesi ve bayrak direğine tırmanılarak bayrağın indirilmesiyle ilgili basın açıklaması yapan Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker; yapılan eylemin kabul edilemez bir durum olduğunun altını çizdi. Kendini bilmez ve kime hizmet ettiği bilinmeyen bir kişi tarafından bayrağımızın indirilmesi halkımızda büyük bir infial uyandırdığını söyleyen Numan Şeker, “Bayrağı indiren ve ona yardımcı olanlar en kısa sürede yakalanıp, adalete teslim edilmeli ve hak ettikleri cezayı almalıdır. Aynı şekilde, bayrağın indirilmesinde ihmal ve kusuru bulunanlar da, bunun bedelini yine hukuk içinde ödemelidir” diye konuştu.
“Milletimiz Terörden Ve Kaostan Beslenenlerin Ekmeğine Yağ Sürmemeli”
Toplumda büyük tepkiye yol açan bu tür eylemlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Numan Şeker, çözüm sürecinin sabote edilmeye çalışıldığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Milletimizin birlik ve beraberliğinden duydukları rahatsızlığı, bizi bir ve beraber yapan zenginliklerimizi ayrışma noktası olarak gösteren ve kaşıyan bu güç odaklarına karşı milletimiz tedbirli olmalıdır. Milletimizi de bu tür oyunlara karşı sağduyulu olmaya davet ediyor; terörden ve kaostan beslenenlerin ekmeğine yağ sürmemelerini istiyoruz.” Bayrak indirme olayının ardından bir çifte standart yaşandığına dikkat çeken Şeker, milli iradeye sokak isyanlarıyla tuzak kurup, meydanlarda Türk bayrağı yakanların, bugün bayrak seviciliği ve savunuculuğuna soyunmasını da ibretlik bir durum olarak değerlendirdi.
“Çözüm Süreci Kırmızı Çizgilerimizle Devam Etmelidir”
Memur-Sen olarak anaların gözyaşı ve milletimizin acılarının dinmesini istediklerini de kaydeden Numan Şeker, “Çözüm süreci, kırmızı çizgilerimiz olan tek devlet, tek vatan ve tek bayrak anlayışından taviz vermeden devam etmelidir. Kardeşlik hukukumuzu güçlendirecek, Çanakkale ruhunu yeniden hayata geçirecek, birlik ve beraberliğimizi sağlayacak çözüm süreci, büyüyen ve bölgesinde lider, dünyada sözü dinlenen Türkiye’nin de önünü açacaktır” dedi.
“Türkiye’den Rahatsız Olanların Oyunlarının Farkındayız”
Kaostan beslenen ve sürekli kaos peşinde olanların varlığına dikkat çeken Şeker, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Nerede durdukları belli olmayan, ne zaman neyi savunacaklarına karar veremeyenlerin bu ülkenin kalkınmasına, birlik ve beraberliğine verebilecekleri bir şey yoktur. 3. Havalimanının temelinin atıldığı, 3. Boğaz köprüsünün hızla yapıldığı, Marmaray’ın açıldığı büyük ve güçlü Türkiye’den rahatsız olanların varlığını biliyor ve oyunlarının farkındayız.”
Bayrak indirme olayında şu soruların cevabının verilmesini bekliyoruz.
1-Nöbetçilerle korunan askeri bölgeye girerek hiçbir müdahaleye uğramadan bir kişi nasıl o bayrağı indirebildi
2-Bayrak indirilirken görüntülenmiş olması bir tesadüf mü?
3-Bütün bu olanlar ani gelişti ve bir şekilde önlenemedi diyelim, bu kişi elini kolunu sallayarak nasıl kaçtı?
4-Çözüm sürecinin olumsuz etkilenmemesi için ateş açılmadığı açıklamasından bu bayrağın indirilmesinin asıl sorumlusunun çözüm süreci olduğu gibi bir sonucu çıkarmaz mı? Bakın çözüm süreci elimizi kolumuzu bağladı mı denilmek isteniyor?
5-Askeri bölgedeki bir bayrağı indiren kişinin ateş etmeden diğer müdahale yöntemleriyle önlenememesi nasıl açıklanabilir?
