Eğitim Bir Sen den Hakan Albayrak Söyleşisi
Eğitim Bir Sen den Hakan Albayrak Söyleşisi
Gazeteci, Yazar Hakan Albayrak, Gemlik Sosyal Yaşam Merkezinde ‘’Dünyanın Merkezindeki ülke Türkiye’’ konulu söyleşi yaptı. Eğitim Bir Sen Gemlik Temsilciliği tarafından düzenlenen söyleşiye Eğitim Bir Sen – Memur Sen Bursa İl Başkanı Numan Şeker, Gemlik Şube Başkanı Halil Gemici, AKP Belediye Başkan Adayı Refik Yılmaz, SP Belediye Başkan adayı Sedat Özmen, Siyasi Parti ve dernek temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.
Eğitim Bir Sen ve Memur Sen Bursa İl Başkanı Numan Şeker; ‘’Bizler klişeleşmiş sendikacılıktan çok daha farklı sendikacılık yapıyoruz. Bizler sadece sendikal değil, milletimizin bekası için her zaman, her yerde olan gönüllüleriz’’ dedi.
17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu ve sonrasına da değinen Başkan Numan Şeker; ‘’İHH tırlarında yapılan aramalar sonrasında, İHH’ya destek arttı. Bu operasyonlar her zaman yapılır. 17 Aralık, 17 Mayıs olur ama dik duranların sırtı yere gelmez’’ diyerek sözlerini noktaladı.
Eğitim Bir Sen Gemlik Şube Başkanı Halil Gemici ise; ‘’Bizler sendikacılığı değerler ekseninde yapıyoruz. Güçlünün değil, haklının yanındayız. Gemlikliklere diğer STK’lar ile olumlu diyaloglarımız ve çalışmalarımız devam ediyor. Bu sebepten, Gemlik’te siyaset üstü Sivil Toplum Kuruluşu olarak anılıyoruz.
İHH’dan arkadaşlarımız gelmiş. İHH’nın ne yazık ki Gemlik’te temsilciliği yok. Bu toplantı umarım bunun kurulmasına da vesile olur. Suriye’deki muhtaçlara Bursa’dan ve pek çok ilçeden tırlar gitti, Gemlik’ten tek bir tır bile gitmedi. İlk amacımız bunu sağlamak olmalı.’’ dedi.
Gazeteci Yazar Hakan Albayrak; ‘’Suriye-Türkiye farklı yerler değildir’’ diye başladığı konuşmasında şunlara değindi; ‘’Sorunun temelinde 30 Ekim 1918 travması var. Resul Allah Medine de bir devlet kurmuştur, hepsi onun devamıdır. 30 Ekim travmasının sonrasında iki seçenek vardı; 1- İngiliz Mandası, 2- Amerikan Mandası. Bu seçenekler üzerinde duranlar hainlikten değil, çaresizlikten bunları değerlendiriyordu. Mustafa Kemal Paşa’da İngilizleri için kötü söz söylememişti. Sebebi de aynı psikolojik travmaydı. Bu bir suçlama değil tespittir. Bu psikoloji Cumhuriyetin temellerinde de vardı.
30 Ekim o kadar büyük bir yenilgi ki, bunun altında eziliyoruz. Devlet büyük olmak, büyük oynamak istemiyordu. Müslüman halklar arasında psikolojik duvar ördüler. Ümmet paramparça edildi, Ümmet-i Muhammed’in kendisinin artık ümmet olduğunun farkına varması gerek. Son dönem gelişmeleri bu çerçevede yorumlamak lazım’ dedi.
