ÇAĞDAŞLIK VE CUMHURİYETÇİLİK İNANCA HAKARET DEĞİLDİR

- İNANÇ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYICI 29 EKİM GÖSTERİSİNE EĞİTİM-BİR-SEN BURSA 1 NOLU ŞUBESİ'NDEN TEPKİ

BURSA- Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şubesi, Nilüfer Belediyesi Özlüce İlkokulu’nda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları programında 4 A sınıfı öğrencilerinin sergilediği gösteriyi inanç değerlerini aşağılayıcı bularak tepki gösterdi. Okul önünde sendika yöneticileri ve üyelerle basın açıklaması düzenleyen Eğitim-Bir- Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker, “Cumhuriyeti ve demokrasiyi insanların kıyafetine, yaşam biçimine ve hatta inançlarına müdahale aracı olarak gören bu çağ dışı kafayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Nilüfer Belediyesi Özlüce İlkokulu 4 A sınıfı öğrencilerinin sergilediği gösteriyi dini değerlere ve yaşam biçimini aşağılayıcı olarak değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şubesi?, okul önünde düzenlediği basın açıklaması ile olayı protesto etti. Yoğun katılımın sağlandığı basın açıklamasında Eğitim-Bir- Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker, “Bahsi geçen gösteride kadınların giydiği çarşafı, erkeklerin taktığı sarık ve giydiği cübbeyi tahkir eden, bu kıyafetleri çağ dışı göstermeye çalışan ve bunları terk etmeyi çağdaşlık ve cumhuriyetçilik olarak gören karanlık beyinleri şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Yaşam biçimlerini bu derece aşağılayan bir anlayış ile karşı karşıya kalmak kabul edilebilir bir durum değil” diye konuştu. Konun takipçisi olacaklarını belirten Numan Şeker, “Okul müdiresi arkadaşımız, yaşanan hadiseler içinde babasının rahatsızlığı nedeniyle izinli olduğunu belirtti. Olaylar tamamıyla okul müdiresi arkadaşımızın dışında geliştiği görülmektedir. Aynı zamanda bu gösteri için yapılan provalarda kutlama gününde giyilen kıyafetlerle yapılmamış. Ne zaman ki 29 Ekim kutlamaları yapılacak o günü, bu kıyafetlerin ortaya çıkmasını biz çok manidar buluyoruz. Konuyla ilgili gerekli hukuki sürecimizi başlattık. Olayın arkasında olanları kesinlikle bulacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada hak ve özgürlüklerin savunucusu, teminatı ve takipçisi olacağız. Sendika olarak daima ‘insanı yücelt ki, devlet yaşasın’ inancı içinde olduk” şeklinde konuştu.

“YAŞAM BİÇİMİNİ SEÇMEK DE BİR ÖZGÜRLÜKTÜR”
Ülkenin demokrasiye, insan hak ve hürriyetlerine, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde inançları, değerleri, kişisel tercihleri, yaşam biçimlerini bu derece aşağılayan bir anlayış ile karşı karşıya kalmak kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade eden Başkan Numan Şeker, “Ne yazık ki neredeyse her yıl ülkemizin farklı şehirlerinde, farkı farklı okullarda bu ve benzeri provokasyonlarla karşılaşıyoruz. Cumhuriyeti ve demokrasiyi insanların kıyafetine, yaşam biçimine ve hatta inançlarına müdahale aracı olarak gören bu çağ dışı kafayı şiddetle kınıyoruz” diyerek, şöyle devam etti: “Unutulmamalıdır ki insanlar özgür ülkelerde demokrasinin konuşulduğu toplumlarda inandıkları gibi yaşamak ve istedikleri gibi giyinebilme özgürlüğüne sahiptir. Hiçbir kimse başka bir kişiye ne bir yaşam biçimi dayatabilir ne de onun bireysel tercihlerine engel olmaya kalkabilir. Buna kimsenin hakkı yoktur. Yiyeceğimiz ekmeği, içeceğimiz suyu, yaşayacağımız şehri, oturacağımız evi nasıl kendimiz seçiyorsak yaşam biçimimizi de belirlemek sonuna kadar bireysel hak ve özgürlüklerimiz arasındadır.”

“CUMHURİYET, BİREYİN ÖZGÜRLÜKLERİNİN VE TERCİHLERİNİN TEMİNATIDIR”
Eğitim-Bir-Sen olarak kişilerin inançları, değerleri ve yaşam biçimlerine göre kategorize edilmesine ve ötekileştirilmesine her zaman karşı olduklarına dikkat çeken Başkan Şeker, “İnsan eşrefi mahlukattır, değerlidir. Bu nedenle insanın tercihleri üzerinde manipülasyon yapmayı marifet sayan zihniyetin tarihin karanlık sayfalarında kaldığını; içinde yaşadıkları toplumun değerlerini anlamaktan uzak kalan örümcek kafaların önce kendilerini içinde bulundukları karanlıktan çekip çıkarmaları gerektiğini yıllardır söylediğimiz gibi bir kere daha tekrarlıyor ve altını kalın çizgilerle çizerek, kamuoyuna duyuruda bulunmak istiyoruz; ‘Cumhuriyet, yönetiminde barındırdığı bireyin özgürlüklerinin, tercihlerinin teminatıdır ve asla insanları kategorize etmez, edemez” diyerek, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Bu nedenle dini hassasiyetleri olan insanların kıyafet tercihlerini bu tip gösterilerde ayaklar altına almaya çalışan çağ dışı zihniyeti şiddetle kınıyoruz.”