BU AY YAPILAN İL DİVAN TOPLANTISINA BURSA MİLLETVEKİLİ OSMAN MESTEN KATILDI

Eğitimciler beklenti içinde…

Ramazan Acar: En büyük beklentimiz 3600 ek göstergeyi de kapsayan öğretmenlik meslek kanunu’nun çıkmasıdır

Osman Mesten: 31 mart Türkiye’nin bölgesel güç olması yolundaki son adımdır

Eğitim Bir Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, öğretmenlerin ve eğitimcilerin bazı konulardaki beklentilerinin devam ettiğini belirtti. Orhaneli Yolu’ndaki Nilüfer Davet’te düzenlenen ve AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten’in yanı sıra Eğitim Bir Sen il ve ilçe yöneticilerinin katıldığı ‘Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’nda konuşan Şube Başkanı Acar, Milli Eğitim Bakanlığı’nca tamamlanmasını bekledikleri çalışmalara dikkat çekti.

BEKLENTİLERİMİZ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘öğretmenlik meslek kanunu’ konusundaki sözünü hatırlatan Acar, Beklentilerini; "3600 ek göstergenin verilmesi, gelir vergisi adaletsizliğinin düzeltilmesi, eğitim çalışanlarına şiddetin cezalandırılması, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi, MEB Yönetici görevlendirmede mevcut kazanımların korunması, enflasyon farkının zamanında verilmesi, kariyer basamakları sisteminin cazip hale getirilerek uygulanması, ETCEP gibi projelerle aile yapımızın bozulmasının önlenmesi ve değerlerimizin korunması" şeklinde açıkladı

Öğretmenlik meslek kanununun özel sektördeki meslektaşlarımızı da kapsayacak bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz.

100 günlük eylem planında da yer alan 3600 ek göstergenin söz verildiği gibi verilmesini bekliyoruz.

Gelir vergisindeki adaletsizliğin düzeltilmesini, bunun için % 15 'lik limitin sabitlenmesini, bu mümkün değilse vergi matrahının artırılmasını, bu da mümkün değilse emeklilikte devre dışı kalan maaş dışı ek ödemelerin vergiden muaf tutulmasını talep ediyoruz. Yoksa verilen zam üç beş ay sonra % 15 olan vergi diliminin artması sebebiyle geri alınmaktadır.

Eğitimciye karşı şiddet, caydırıcı cezaların olmamasından dolayı artıyor. Şiddetin eğitimciye yönelmesi geleceğimizi tehdit etmektedir. Bakanlık, endişe verici hâle gelen ve giderek yayılan şiddete karşı duyarsız kalmamalı, gerekli tedbirleri bir an evvel almalıdır. Eğitim çalışanına şiddet uygulayanın kesinlikle tutuklu yargılanması ve şiddete maruz kalan eğitimciye sahip çıkılması anlamında avukatlık hizmeti verilmesini sağlayan hukuki düzenleme yapılmasını bekliyoruz.

Biz öğretmenlerin ücretli, sözleşmeli gibi kategorilere ayrılmasını istemiyoruz, bütün öğretmenlerin 4A'lı kadrolu olmasını talep ediyoruz. 70 bin sözleşmeli öğretmenin daha önceden kadroya geçirilmesi gibi bunun uygulanabilir olduğunu düşünüyoruz.

Enflasyon farkının her yılın sonunda hesaplanması hak kaybına neden oluyor, enflasyon farkının oluştuğu aydan itibaren verilmesi hak kaybını önleyecektir.

Eğitime hazırlık ödeneğinin, eğitim çalışanlarının bir bütün olarak görülerek verilmesini bekliyoruz.

Kariyer basamakları sistemi cazip hale getirilerek Meslek kanunu içerisinde yer almalıdır. Üniversitelerdeki, doktor, doçent, profesör gibi benzer bir sistematiğin yeni dönemde öğretmenlerde de olmasını istiyoruz. 2005 yılında kısmen uygulanmıştı.

British Council ve AB tarafından finanse edilen, Soros Vakfı gibi bir çok batılı kuruluşun desteklediği bu projenin amacı; erkek ve kadını birbiriyle çatıştırarak geleneksel aileyi parçalamak ve LGBT denilen eşcinselliği normalleştirerek yaygınlaştırmaktır. Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projesi (ETCEP) gibi ahlaki değerlerimizi dumura uğratarak, geleceğimizi tehdit etmektedir. Geleneksel ahlaki değerlerimizin korunmasını bekliyoruz.

NE KADAR ŞÜKRETSEK AZ

Demokrasiye balans ayarı vermek isteyenlerin esamesinin okunmadığı günleri yaşadıklarını belirten Acar, şu şekilde devam etti:

“Allaha ne kadar hamt etsek azdır. Ama bizim seçim sürecinde kullandığımız kavramda olduğu gibi herşey daha güzel inşallah demek durumundayız. Çünkü bir günü diğer güne eşit olan hüsrandadır inancı gereği olarak çok çalışmak çok çalışmak zorundayız. Çünkü biz sadece bir sendika değiliz. Sendika olarak biz sosyal ekonomik özlük hakları olan eğitim çalışanlarının özelde üyelerimizin, genelde eğitim çalışanlarının haklarını ararken, aynı zamanda ülkemizin insanlarının özgürlük alanlarını genişletmek, anti demokratik uygulamalar karşısında mukavemet göstermek, demokratik yollarla ülkenin istikrar kazanması noktasında inisiyatif alınacak bütün noktalarda inisiyatif almak, özellikle 15 Temmuzda meydanlara ilk inen sivil toplum kuruluşu olmak gibi, 27 Nisan e-muhtırası karşısında dik durmak gibi önemli sorumluluklar üstlendik, üstlenmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.

BU SEÇİM ÇOK ÖNEMLİ

Toplantıda konuşan AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten de sözlerine Eğitim Bir Sen ve Memur-Sen’e övgülerde bulunarak başladı.

Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’in sadece bir sendika olmadığını belirten Mesten, “Tabi ki üyelerinin özlük haklarının yanı sıra ülkesinin ve milletinin yanında olmak öncelikli vazifesi. Ancak hedef aynı gayemiz aynı gönüllerimiz bir. Hakikaten 28 Şubat başta olmak üzere, birçok badireyi birbirimizle dayanışma içerisinde atlattık. Ve bu günlere geldik. Yaşadığımız bu son 5-6 yıllık süreç, 28 Şubat kadar kesif ve yoğun olmasa da, benzerliği itibariyle daha ağır sonuçlar doğrulabilecek bir süreçtir. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde siyasi taraftarlar olmak üzere, yine aynı hedefe koşan Memur-Sen başta olmak üzere pek çok sivil toplum örgütlerimizin, insanımızın gayretleriyle bu süreci de beraber atlattık atlatıyoruz. Ve şimdi son eşiğe geldik. 2023 vizyonu diyoruz. Bu bağlamda Türkiye’mizin geleceğine bir hedef koymak istiyoruz. İlk 100 yıl böyle geçti. İstiyoruz ki bundan sonraki 100 yıl Türkiye artık kendi bölgesinde bölgesel güç konumuna gelsin. O nedenle bu seçim son adımdır ve çok önemlidir” ifadelerini kullandı.